Hangi Yüzyıl! Siyaset, vatandaşların ve ülkesinde yaşayan insanların tümü için insana değer katan ne varsa en güzelini getirme ve uygulamak için yapılan bir demokrasi mücadelesidir.
‘’Türkiye Yüzyılı; kimlik siyaseti yerine birlik siyasetini, kutuplaştırma siyaseti yerine bütünleştirme siyasetini, inkar siyaseti yerine kucaklama siyasetini, tahakküm siyaseti yerine özgürlük siyasetini, nefret siyaseti yerine sevgi siyasetini ikame etmenin adıdır’’ Siyaset, dilleri, ırkları, mezhepleri inkar etmek değil, yaratılıştan gelen çeşitlilikleri zenginlik görüp yaşam alanlarını adaletli ve eşit seviyeye getirmektir.
Siyaset, din, etnik yapı, mezhep üzerinden, bana oy verin size lütufta bulunayım diye insanları kendisine muhtaç etmek için yapılan bir yarış değil, çünkü; Bütünleştirici Yüzyıl’dayız.
Siyaset, kendisine rakip partilerin üzerinden kendi vatandaşlarına terör örgütü demek değil, çünkü; Birlik Yüzyılı’ndayız.
Siyaset, kendi gibi düşünmeyen gazetecilere, akademisyenlere, STK,lara suç atfederek terörle ilişkilendirmek değil, çünkü; Sevgi Yüzyılı’ndayız.
Siyaset, kucaklaşma sanatı olup, kendisine rakip siyasetçilerin TRT ekranında ilanlarını yasaklamak değil, çünkü; tahakküm siyaseti değil, Özgürlük Yüzyılı’ndayız.
Siyaset, kendisi gibi düşünmeyen liderlere tiyniyetsiz, şerefsiz, ahlaksız, hain ve terör damgası vurup suçlu gösterme sanatı değil, çünkü; kimlik siyaseti zamanı değil, Bütünleştirici Yüzyıl’dayız.
Siyaset, çocuklarımızı kullanarak rakip liderlere şerefsiz dedirtmek değil, çünkü; nefret dili değil, Sevgi Dili Yüzyılı’ndayız.
Siyaset, farklı düşüncelerin özgürlük alanlarını genişletmek yerine sürekli cezaevi açıp, farklı düşünenleri içeri atmak değil, çünkü; Özgürlük Yüzyılı’ndayız. Türkiye insanlarının bu kavramları Türkiye Yüzyılı'nda aşıp, teknolojiyi, bilimi konuşması gerekirken Demokrasiyi ve Cumhuriyeti hazmedememiş siyasetçilere ne demeli!