Diyanet’ten istismar mı değişim mi!
Yakın zamana kadar diyanet cuma hutbelerinde etliye sütlüye karışmaz, doğadan, yeşillikten, canlı sevgisinden bahseder, her cuma toplanan yardımların daha da artması için, infakın ne denli karlı bir iş olduğunu anlatıyor diye düşünüyordum. Son dönemlerde sanki farklı bir şeyler oluyor dedirtecek değişimler meydana geliyor kanaatimce.
Nasıl mı! Diyanet farklı ayetler okutmaya başladı bence. Bu durum, Diyanet değişiyor mu! Sorusunu akıllara getiriyor.
Acaba diyorum, insanların dini duygularını istismar ederek iktidara karşı, kayıtsız şartsız teslim olmaları için mi Ali imran suresinin 161. ayeti okundu geçen cuma hutbesinde! Ayetler istismar mı ediliyor!
Evet Diyanet,’Kim devlet malına hıyanet ederse kıyamet günü, hainlik ettiği şeyin günahı boynuna asılı olarak gelir" ayetini okudu.
Günümüz şartlarında devlet malına zarar veren vatandaşlar mı yöneticiler mi!
Devlet arazilerini kendi mirasları gibi tapulayanlar vatandaşlar mı yöneticiler mi!
İhaleye girmeden ya da adrese teslim olmuş ihaleleri vatandaş mı yoksa yöneticiler mi alıyor!
Bir yönetici maaşıyla yetinmeyip birkaç kurumdan yönetim kurulu maaşı alanlar vatandaş mı yoksa yöneticiler mi!
Şimdiye kadar bizden öncekiler yedi sıra bizde diyenler, vatandaş mı yöneticiler mi!
Siyasi rantla, zengin olup karunlaşanlar vatandaş mı yoksa yöneticiler mi!
Ayrıca hutbede; "Müslüman, her alanda kamu hakkına riayet eder. Rüşvet, stokçuluk ve karaborsacılıktan uzak durur. Müslüman, kamu hizmetini sorumluluğu ağır bir emanet olarak görür. O, işine özen gösterir, devlet malını gözü gibi korur, asla israf etmez ve devlet malını gasp etmez. Hizmet sunduğu insanlara karşı anlayışlı ve sabırlı davranır. Kendisine yapılmasını istemediği bir şeyi başkasına asla yapmaz" denildi.
Memurlar, işçiler, emekçiler kendilerine verilen görevleri istisnasız bir şekilde yerine getirerek sabah akşam çalışır ve hayatı boyunca en fazla bir ev bir araba alır varsa çocuklarını kıt kanat geçindirmeye çalışır.
Öyleyse Diyanet; Kim devlet malına hıyanet ederse kıyamet günü, hainlik ettiği şeyin günahı boynuna asılı olarak gelir" ayetini ve tavsiyelerini öncelikle yönetici konumunda olan zatlara okusun bence!
Resmi faturaların incelenmesi yeter de artar! Görünmeyen perde arkasındaki dönen rüşvetlerin peşine düşmeye gerek bile yok.
Bir işin maliyetini en iyi TÜİK hesaplar. Buyursun bir malın, ürünün ve hizmetin ederini hesaplasın ve yöneticilerin devlet malına verdiği zararı hesaplasın.
Eğer kurumlarda kesilen faturaların % 99.9’unda devlet malına ihanet yoksa!...
Vay anam vay! Kim devlet malına hıyanet ederse kıyamet günü, hainlik ettiği şeyin günahı boynuna asılı olarak gelir"
Geçici dünya malı için değer mi be kardeşim, gelin tövbe edin bu halkın; yetimin, öksüzün hakkı olan devlet malı ile hem kendi hem de bakmakla yükümlü olduğunuz canlarınızın midesini geri dönüşümü ateşle doldurup, boynunuzda yazılı levha ile gitmeyelim değil mi?