Kim samimi, kim dürüst, kim adam gibi adam!

     Siyaset idare etme sanatı olmaktan çıkıp, toplumları, halkları, farklı yaşam tarzlarını birbirinden en son noktasına kadar kutuplaştırarak daha kolay oy avcılığına soyunan siyasetçiler, uzlaşamaya varamazlar. Halkı düşünmekten çok siyasi geleceklerini garanti altına almaya çalışırlar.  

    Bu coğrafyanın kadim tarihi dünya siyasetçilerinin savaş arenası olmaktan kurtulamamış ve halk hep mazlum, mahzun olarak hayatlarını sürdürmüş, ekonomik, psikolojik buhranlardan başını doğrultamamış. Yine de vatanı, bayrağını, dilini, dinini, şerefi ve onuru için asla pes etmemiş mücadele etmeyi şeref saymış. 

   Pandemi illetinin dünya üzerindeki belki de en büyük yıkımı yine bu coğrafyada kendisini hissettirdi. 

Halk; perişan, yılgın, fakir. Milyonlarca aile yoksul, ucuz ekmek kuyruklarında başını eğerek sırada bekliyorlar. Aslında bu ayıp değil, yani halkın utanacağı bir durum değil.  Siyasetçilerin, iktidarın utanması ve başını eğmesi gerekir.  

   Kış’ın, etkisini çok dehşet verici bir şekilde halkla selamlaşmaya hazır olduğunu görüyoruz.  

Tüm siyasetçiler birbirlerine restlerle cevap vermeyi bırakıp halk için, halkın çıkarlarına, halkların barışına, toplumsal mutabakata katkı sunmaya çalışmaları gerekir.  

    Yıllardır bu halk, sözde sağ sol arasında sıkışıp kaldı. Artık halk üzerinden oynamayı, oy devşirme uğruna çatışma yaratmayı bir kenara bırakma zamanı gelmedi mi! 

   CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bu uzlaşı ve toplumsal barış için, ilk adımı attı.  

   Kılıçdaroğlu; başörtüsünün yasal güvence ile teminat altına alınması için yasa teklifi verdi.  

Milletten büyük olur alan bu siyasi çıkış karşısında, Cumhur İttifak’ın lideri ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, eğer dürüst isen, samimi isen, adam gibi adamsan gel anayasal düzenleme ile bu işi bitirelim dedi.  

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel' her gün anayasayı çiğneyen bir anlayışla anayasa değiştirecek halimiz yok, dedi. 

  Her gün anayasa değiştirilmiyor sayın Özel. Toplumsal huzuru, barışı, özgürlüğü için değiştirilecek. Hemen gard almaya kalkışmayın! 

  CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç,  “Bir getirsin, görelim. Ondan sonra bakarız… Biz bir endişenin ortadan kalkması için mücadele ediyoruz dedi.
 

   Evet bu bir hamle. Getirsinler bakın, değerlendirin mesele tam da bu ise anlaşırsınız.  

  Dediğiniz gibi başka şeyleri de işin içine karıştırmaya çalışırlarsa ve onlarda toplumun yararına değilse şartlı davranın. Ama kendinizi iyice kısıp kaplumbağa gibi halka rağmen kabuğunuza çekilip bu teklifi reddetmeye kalkarsanız siz yenilmiş olursunuz.
 

   Kılıçdaroğlu’nun önünü kesmeye, hamlesini yarı yolda bırakmaya kalkışmanızın topluma hiçbir faydası olmayacak, size de siyasi hayatınızda eksi olarak geri döner.  

   Her şeye rağmen Genel Başkan Kılıçdaroğlu; bunların olacağını hatta daha fazla itirazların olacağını tahmin etmiş olmalı ki, Bedeli ne olacaksa olsun yaraları kapatmaya and içtim" dedi.  

Helal olsun Kılıçdaroğlu’na. Daha ne desin ki. 

   Kılıçdaroğlu, çalışma arkadaşlarına dikkat etmesi gerekir. Neden başörtüsünü yasallaştırma yerine anayasal anlamda bir teklif üzerinde durulmadı. Eğer anayasal düzenleme teklifi Kılıçdaroğlu’ndan gelseydi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bunun karşısında öne süreceği hiçbir tezi kalmayacaktı.  

Acaba bu siyasi atmosferde Kılıçdaroğlu’nun dik duruşunu hezimete uğratmak isteyen bir kadro mu var diye derince düşünülmesi gerekir.  

   Siyaset ya bu, birazda politik davranmadan her iki taraf da durmayacak. Durmayın da halk için birbirinizle yarışın ama kendiniz için halkı yarıştırmaya kalkışmayın!  

   Kılıçdaroğlu, kendisinin dürüst, samimi ve adam gibi adam olduğunu kanıtlamasına gerek yok ama siyaseten böyle rest çekildi ya, şu an iyi bir analiz yapıp, Erdoğan’a madem resti çektin, başörtüsü konusunda hodri meydan diyerek getirmezsen samimi değilsin, dürüst değilsin, adam gibi adam değilsin derse bu restleşmeyi ve siyasi hamleyi yine 1. derecede Kılıçdaroğlu, 2. derecede Erdoğan, 3. derecede olumlu oy verecek milletvekilleri ve en önemlisi de halkımız kazanmış olacak.   

Ve sıra ikinci helalleşmeye gelsin. 

   Kim kaçacak, halka karşı kim samimi, kim dürüst, kim adam gibi adam göreceğiz!  

Umarım, ümit ederin inşaallah tüm siyasetçilerimiz dürüst, samimi ve adam gibi adam olarak siyasetlerine devam ederler.