Kin ve nefretle belediye yönetilir mi?
Nisan ayı meclis toplantısında 3 yıldır yapılamayan yol ve kaldırımların yapılması için borçlanma yetkisi alamayan Akdeniz Belediye Başkanı Gültak, farklı isimle aynı konuyu gündeme getirerek yol ve kaldırımların tamamlanması için borçlanmanın diğer adı olan teminat mektubunu gündeme getirdi.
Komisyonlar bu konuyu tekrar görüşecek ve değerlendirecekler. 3 yıldır yapılamayan yol ve kaldırımların seçim arifesinde oy toplayabilmek için anlaşılan bin bir takla atılmaya devam edilecek.
Doğrudan yapılan ihalelerin haddi hesabı yok, Başkan Gültak’ın kendi fotoğrafını asarak reklama verdiği paranın haddi hesabı yok. Araç kiralamaya verilen paralar, özel kaleme, temsili ağırlamaya verilen fahiş para artışlarının bir önceki yıla göre 3 katına çıkmışken, Akdeniz halkına yapılan en büyük ihanet; 3 yıldır bir başkanın kendi hazırladığı reklam filmini millete sunarak yol ve kaldırımlarımız bozuk demesi ve bugüne kadar yapmamasıdır.
Bu millet bunu unutacak mı, bence unutmaz yolun sonu göründü, halk sandıkları bekliyor.
Bana kalırsa, bir şartla, bu teminat veya borçlanma yetisi verilsin. Nasıl mı?
Bir yılda artan giderlerin nereye gittiğini, hizmetin veya alınan ürünlerin fatura da gösterilen miktarların ilgili meclis komisyonlarına getirilip, detaylı incelenmesi şartıyla verilmeli. Bakalım Başkan Gültak, ne kadar şeffaf! Hep beraber görelim.
Başkan Gültak, başkanlık koltuğuna oturur oturmaz, yapılan ilk meclis toplantıların birinde HDP Meclis Üyesi Salih Akbaş, Mersin’de özellikle Akdeniz ilçesinde gençlerin yoğun olarak esrar mübtelası ile boğuştuklarını, gençleri bu melanetten kurtarmak gerektiğini ve bunun için özellikle Akdeniz ilçesinde bir rehabilitasyon merkezinin kurulması gerektiğini ısrarla dile getirmiş ve meclisin onayını almıştı.
Meclisin onayını almasına almıştı bu önerge ama, muhalefetten biri vermişti. Onun için 3 yıldır işleme konulmadı ve gereği yapılmadı.
Gelin görün ki, bugün meclise bu önergeyi Akdeniz Kent Konseyi önergeyi yeni keşfetmiş gibi, Başkan Gültak! Gündeme getirdi ve gereğini yapacakmış!
Yazık 3 yıl heba edildi. Kaç genci kurtaracaktık erken teşhisle, bunun vebalini nasıl taşıyacak Başkan Gültak!
Başkan Gültak, şunu iyi bilmeli ki, bir millete olan kininiz sizi adaletten alıkoymasın diyor yüce yaradan. Bu kin ve nefret Akdeniz halkına daha ne zararlar verecek acaba!
Başkan Gültak, meclis toplantısında, çok güzel bir sunum yapıyor, anlatıyor Çamlıbel esnafını kalkındırmak için yeni bir projemiz var diyor.
‘’Lig atlayacak, vizyon bir proje, şehrin, Atatürk Parkı’nın kaderini değiştirecek, uluslararası bir proje, yeşili koruyan, hayvanları koruyan büyük bir proje’’ dedi.
1.5 yıldır uğraşıyorum bu proje için, millet bahçesine 3.etabı ekleyeceğim bu sayede dedi.
‘’Bakanlıklarla konuştum, hepsi tamam’’ dedi.
Madem 1.5 yıldır uğraşıyordunuz da neden 3. Etap Millet Bahçesi’ni aynı anda açmadınız?
Bakanlıklar sizin götürdüğünüz istekleri madem sorunsuz kabul ediyor, ki ediyor diyorsunuz, ben hallederim diyorsunuz, neden Millet Bahçesi yapmayı düşündüğünüz 3. Etabı beklettiniz ki?
Meclis üyesi, STK’lara soralım deyince onlar mahkemeye götürür diyor Başkan Gültak!
Korkunuz mu var, yangından su mu kaçırıyorsunuz Sayın Başkan!
Başkan Gültak, bu yetkinin ısrarla verilmesini isteyince, muhalefet; Bu projeyi daha anlaşılır bir şekilde anlatır mısınız deyince, akıllara zarar, Başkan Gültak, ne desin!
‘’Benim bilmediğim bir projeyi nasıl anlatayım size’’
Şu anki istediğim şey, önce buranın imara açılması dedi.
San ki bu millet, arsaların imara nasıl açıldığını veya hangi arsaların neden imara açıldığını bilmiyor gibi.
Ama burası farklı tabi, daha önce yat limanı olarak açılacak olan şimdiki marinaya, benzememesi için elbette muhalefet hesap soracak.
Ama Başkan Gültak, muhalefet istemiyor, nede olsa işini bakanlıklardan hal ediyor.
Akdeniz, halkı 3 yıldır yapılmayan yol ve kaldırımların, rehabilitasyon merkezinin hesabını soracak, bunlar 3 yıldır bekletilip yeni bir projeye hem de ne olduğunu bilmediği bir proje için 1.5 yıldır uğraştığını söyleyen Sayın Başkan, bu millet sizden hizmet bekliyor.
Bu saatten sonra hizmet mi, hezimet mi hep beraber göreceğiz.