Adana bize çok uzak değil -2- Adana Milli Eğitim İl Müdürü İle ilgili Operasyon, Muhabere Elektronik Şube Müdürlüğü'ne 5 Kasım 2020 tarihinde gelen "Adana'da ne zaman yolsuzluğa dur diyeceksiniz" diye başlayan ve devamı olan bir ihbar ile başlıyor.
Bu memlekette yaşayan devletine en faydalı kişi görevini en iyi yapan kişi olarak ihbarda bulunan kişiyi tebrik ediyoruz.
Sorgulama yapılıyor ve Taştimur'un Adana İl Millî Eğitim Müdürlüğü ve kamu kurumlarından 22 adet ihale aldığı tespit ediliyor. Ardından yine ihbarda adı geçen Ali Karanlık adlı kişi araştırılıyor. Onun da 22 ihale aldığı tespit ediliyor. İhbarda adı geçen H.Ç. Ağacanoğlu'nun eşi olan şüpheli G. Ağacanoğlu'nun İl Millî Eğitim Müdürlüğü Destek Hizmetlerinde tekniker olarak çalıştığı tespit edilince takip başlıyor.
Sanıkların yaptıkları konuşmalarda ihalelerin yaklaşık maliyetlerinin ne olduğu İl Milli Eğitim Müdürü Veysel Durgun tarafından sanıklara bildiriliyor.
Sanıklar da kurdukları paravan şirketler ile ihalelere katılıyor. Kendi aralarında ihaleleri pay ediyorlar.
Bu mu devlet adamı olmak! İhaleleri yandaşlarına pay etmek mi! Hangi mantıkla, akılla devlet malına zarar veriliyor! İyi niyetli bir vatandaşın özellikle İl Milli Eğitim Müdürünün yapacağı iş mi bu!
İl Millî Eğitim Müdürlüğü çalışanları da ihale neticesinde yapılan işleri denetlemiş gibi yapıp firmaların para almalarını sağlıyor. Hatta bitmemiş işleri bitmiş gibi göstererek de paraları almaları sağlanıyor.
Milyonlarca lira devletin parasını çalıyorlar.
Öyle ki sadece ihaleler düzenlenmemiş. Doğrudan alımlarda yine belirli firmalar tarafından paylaşılmış.
İl Millî Eğitim Müdürü babasının parasını dağıtır gibi şirket sahiplerine iş sözleri vermiş. İş dağıtmış.
Bunların hepsi takibe yakalanmış ve araştırma neticesinde kayıtlarda mevcuttur.
İhaleler, ihaleler; her yerde her kurumda yapılan ihaleler!
Demek ki, ihaleler oldu bitti demekle olmuyor. Bunların araştırılması ve sorgulanması gerek!
Nitekim, Devlet Kurumu olan TÜİK bir işte kullanılan malzemelerin, emeğin, en ince detayına kadar inceleyip masrafı çok net bir şekilde açıklayabiliyor.
O zaman maliyeti örneğin, 100 milyon TL olan bir işi, kurumların 3- 5- 6 katına ihaleye vermesini hangi gerçeklikle açıklayabilir!
Belediye ve kurumların yani Türkiye’nin yani vatandaşların parası neden taşıt kiralama ve Basın Yayın, Özel Kalem ve Temsili Ağırlama giderlerine kat be kat harcanır!
Harcanır da, asli görevi olan yol ve kaldırım için tam 3 yıl sonra bana borçlanma verirseniz yaparım yoksa paramız yok dedirtmeye getirir bir belediye başkanı!
İlginç, reklamlar görüyoruz bu günlerde çarşıda pazarda. Akdeniz Belediye Başkanı Gültak, astırdığı reklam afişlerinde yol ve kaldırım yapmak için meclisten borçlanma istedik ama vermiyorlar diyor, kendisini haklı çıkarmak için de ama biz yine de yapacağız diyor.
Sosyal medyada bu reklam afişlerine büyük tepki var. Konuştuğum vatandaşlar 3 yıldır bu yol ve kaldırımların bozuk olduğunu biliyordu da neden şimdiye kadar yapmadı da seçim atmosferine az kalınca mı aklı başına geldi diyorlar.
Akdeniz Belediye 2021 denetim raporunda, Taşıt Kiralama, Basın yayın, Özel Kalem ve Temsili Ağırlama giderlerine 3 kat fazla verilip de yol ve kaldırımların yapılmamasını elbette vatandaş olarak kınıyoruz. Haklı tepkimizi ortaya koyuyoruz.
Meclis üyeri, taşıt kiralamadan ziyade taşıtların satın alınması gerektiğini ve belediyenin kasası yani halkın parasının taşıt kiralamaya verilmesinin doğru olmadığını Başkan Gültak’a söylemeleri ve başkanın da doğru böyle yapılması gerekir dediğini mecliste dile getirdi.
Peki neden taşıt kiralama masrafı bir yılda 3 kat artar!
Halk düşünülüyorsa, bu para boşa atılmaz, belediyeye ticari şirket gözüyle bakılıyorsa da hiçbir şirket parasını bu şekilde çarçur etmez!
Ama her şey resmi! Evraklar faturalar tamam deniliyorsa, deniliyor, o zaman yapılan işin maliyetini hangi kurum denetliyor!
Kamu yararına İhaleler ve giderler üzerinde durmaya devam edeceğiz...