Elektrik faturaları can yakıyor
Tam bir ayın sonuna gelip faturalar okunacakken, müjde verir gibi elektriğe zam geldiği kara haberini verdiler.
Özel sektör, kapitalizmin anası affeder mi, hakkı olmamasına rağmen zam tarihine bakmaksızın, tüm ay içinde kullanılan kilowatta zammı bindirdiler.
Böylece, faturalar bir önceki ayın 2 katı hatta 3 katı oluverdi ansızın. Vatandaş ödememezlik yapamaz, çünkü elektriksiz kalmak istemez. Kapitalizm hiç affetmiyor anında kesiyor. Hastan mı var, evde yaşlı mı var, çocuğunuz mu var bana ne! Hatta bana ne evde canlının yaşadığından der bilginiz üzerine anında kesiyorlar.
Fakat artık eski devir bitti. İletişimin en hızlı çağındayız. Hızlılık bakımından belki de, Hz. Süleyman (a.s)’ın dönemindeki göz açıp kapanma meselesi gibi hızlı bir devirdeyiz.
Faturalar sosyal medyada, özel ve duyarlı kitle iletişim araçlarıyla gündem yapıldı. Bundan elbette iktidar sorumlu. Ama özel sektör ne yapabilirdi ki!
Durdu, düşündü, isyanlara baktı. Gidişatın kendileri için iyiye gitmediğini görünce, faturalara el atıyoruz. Günlük kullanım sınırının 5 KW’tan 7 KW’a çıkarıldığını ve böylece kullanılan elektriğin çarpanla çarpılmayacağını ve böylece faturada fahiş fiyatlar olmayacağını ifade ettiler.
Demek ki vatandaş devleti yönetenlerin her aldığı kararda bir bildiği var dedikçe iktidar vatandaşı ezmeye devam edecek. Limon gibi sıkacak, özünü alıp kendisini bir kenara atacak.
İktidar, bu ülkede bir mağarada yem bulamayan bir karıncadan dahi sorumludur. Vatandaşına ya bakacak ya istifa edecek.
Bu yeter mi yetmez, insanların temel ihtiyaçlarının karşılanması açısından, elektrik, su, internet, telefon, doğal gaz, gıda ve ev sorunlarının çözümlenmesi gerekir.
Çözümlensin ki, insanlar bu ay faturalarımı nasıl ödeyeceğim, kiramı nasıl ödeyeceğim, yarın çocuğum harçlık isterse ne yaparım düşüncesiyle meşgul olmasın, derdi olan vatandaş, nasıl odaklanıp ülkeye faydalı bir birey olsun ki!
Ülkeye yararlı olmak isteyen siyasiler, tek yapmanız gereken vatandaşı sefaletten, yoksulluktan, çaresizlikten, kurtarmak, işte o zaman bu ülke şahlanır ve kanatlanır.
Devletten büyük hiçbir yatırımcı olmaması için, devletçiliğe evet, özelleştirmeye yani kapitalizme hayır.