BAŞKAN SEÇER; “İKİNCİ 5 YILDA ÇOK DAHA GÜZEL HİZMETLER OLACAK”
Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Sözcü TV kanalında Aslı Kurtuluş Mutlu moderatörlüğünde Saygı Öztürk ve Deniz Zeyrek’in sunduğu ‘Başkent Kulisleri’ programının konuğu oldu.
Sadece merkezde değil, kentin her noktasındaki yurttaşların ihtiyacına yönelik hizmetler gerçekleştirdiklerini söyleyen Seçer, “Mersin Büyükşehir Belediyesi insanlara dokunuyor. Eğer yüzde 60 oy alabiliyorsanız, bütün bu farklı talepleri olan kesimleri bir potada eritiyorsunuz demektir” dedi.
Meclis çoğunluğunu elde ettikleri için ikinci 5 yılda daha güzel hizmetler yapacaklarını vurgulayan Seçer, “Anlayışlı bir Meclis var, siyasi saiklerle karar vermiyorlar. İkinci 5 yılda çok daha güzel hizmetler olacak” diye konuştu.
Mersin halkına yeni dönemde hayata geçirecekleri ‘Metro’, ‘Sosyal Konut’ ‘Müftü Deresi Yaşam Vadisi’ gibi 3 büyük proje için söz verdiğini söyleyen Seçer, Mersin halkına seslenerek; “Lütfen bunları takip edin ve beni bu konuda sıkıştırın. Bu 3 projeyi takip edin” dedi. Seçer, bir yandan vizyon projeleri ortaya koymaya ve bir yandan da gelir düzeyi düşük yurttaşları önceleyen projelere hız kesmeden devam edeceklerini söyledi.
Eski Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’ın sosyal medyada yaptığı paylaşım sonrası gündem olan; ‘Büyükşehir’in seçimden sonra alkollü bar açması’ iddialarına da yanıt veren Seçer, “Sahili ben ranta da açabilirdim. Biz halka açtık. Orada 20 kafemiz var. Bunların 5’i alkollü alan krokisi içerisinde. Ben; ‘İnsanlar alkol tüketsin, alkol yararlı’ demiyorum. Zaten böyle bir derdimiz yok” dedi.
Mersin’in farklı dünya görüşü ve farklı yaşam biçiminden insanların huzur içinde yaşadığı bir kent olduğunun altını çizen Seçer, “Mersin özgürlükler kenti. Herkesin bir yaşam biçimi vardır. Belediye toplumun her kesimine, her talebine cevap vermek zorunda. Siz gidip öyle bir yerde oturmak istemiyorsanız oturmazsınız” ifadelerine yer verdi.
Bundan sonraki sürecin hem yeni kazanan hem de yeniden kazanan belediye başkanları için çok daha önemli olduğunu söyleyen Seçer, “Bizler rüştünü ispat etmiş belediye başkanlarıyız” dedi.
“Her yere dokunduk, herkese uzandık”
Programda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Başkan Seçer, Mersin gibi sosyolojisi ve demografisi heterojen bir bölgede yerel seçimlerde göreve geldiği yıla göre oy oranını artırarak kazanmanın kolay olmadığını, bunun 5 yıllık bir çalışmanın sonucunu olduğunu ifade etti. Seçer, “Mersin Büyükşehir Belediyesi olarak 5 yıllık uygulamalarımıza bakıldığı zaman sosyal politikalarla öne çıkan bir belediye olduğumuz görülür. Her yere dokunduk ve herkese uzandık. Beş benzemezi sandıkta ismimiz üzerinde ittifaka getirebilmemiz, her kesime, kültüre ve sosyoekonomik yapıya dokunduğumuz anlamına geliyor” dedi.
“Bu seçimde kırsal mahallelerden yüzde 49 oy aldık, bu çok ciddi bir yükseliştir”
Mersin’in tarımsal üretimin yoğun olduğu bir bölge olduğuna işaret eden Seçer, “Özellikle kırsalda, partimizin oranı düşük olduğu bölgelerde milliyetçi, milliyetçi muhafazakar ya da seküler milliyetçi kırsal kesim insanın yaşadığı bölgelerde Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) yüksek oy alamıyordu. Son seçimlerde kırsal mahalleler oy ortalamamız yüzde 30 civarındaydı. Bu seçimde kırsal mahallelerden yüzde 49 oy aldık. Bu çok ciddi bir yükseliştir. Kent merkezinde zaten oyumuz yüksekti” diye konuştu.
“Türkiye’de uygulanan ekonomik kararlar ve uygulamalar halkta geniş bir ihtiyaç alanı yarattı”
Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra ekonomide ciddi sıkıntılar yaşandığını, artan hayat pahalılığıyla emeklinin ve çiftçinin sorunlarının hat safhaya ulaştığını belirten Seçer, son 5 yıldır Türkiye’de uygulanan ekonomik kararlar ve uygulamaların halkta geniş bir ihtiyaç alanı yarattığını söyledi. Büyükşehir’in tam da bu noktada ihtiyacı olan yurttaşların aynında olduğunu vurgulayan Seçer, “Çiftçi üretiyor ama para kazanamıyor. Özellikle küçük çiftçi. Tarım Bakanlığı destek oluyor. Ama bu yerel yönetimlerin de o alana bakmasına ya da ilgi duymasına neden oldu. Biz bunu yaptık. Özellikle küçük üreticiler ve kadın üreticilere yönelik çok önemli destekler verdik. Bunlardan da çok geri dönüş aldık” ifadelerine yer verdi.
“Mersin Büyükşehir Belediyesi insanlara dokunuyor”
Sadece merkezde değil, kentin her noktasındaki yurttaşların ihtiyacına yönelik hizmetler gerçekleştirdiklerini söyleyen Seçer, “Köyde yaşayan insan bizden muazzam bir bulvar, cadde istemez ya da kültür-sanat hizmetleri ön planda değildir. Köylü insan düzgün bir yolda ilçe merkezine gitmek ister. Temiz bir içme suyuna ihtiyaç duyar. Sizden sosyal destek ister. Ramazan’da gıda kolisi, hastası varsa ona ilgi ister. Bizim şehir merkezine gelip ailesinden birini ameliyat ettiren bir hasta refakatçisinin kalacak yer hizmeti, misafirhanemiz var. Belediye bunu dahi düşünüyor. Mersin Büyükşehir Belediyesi insanlara dokunuyor. Eğer yüzde 60 oy alabiliyorsanız, bütün bu farklı talepleri olan kesimleri bir potada eritiyorsunuz demektir. Böyle bir tablo ortaya çıkıyor” dedi.
“Belediye başkanı bir kentin abisi, babası, ablası, kardeşi”
CHP’li bir belediye başkanı ve sosyal demokrat bir insan olduğunun da altını çizen Seçer, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün çizgisinde, seküler bir insan olduğunu vurguladı. Hayata geçirdiği politikalarında dünya görüşüne uygun kararlar aldığını ifade eden Seçer, bunu bir hayat biçimi haline getirdiğinden de söz etti. Seçer, “Bu durum; benim ideolojimi ve dünya görüşüm ile vatandaşı irite ve rahatsız etmek demek değildir. Herkese ve herkesin yaşam biçimine, dünya görüşüne saygı duyacağız. Yoksa vatandaş neden sizi tercih etsin ve her 10 kişiden 6 kişi gelip oy versin. Vatandaş şunu diyecek; ‘Ben muhafazakar bir insanım. Vahap Başkan öyle değil. Vahap Başkan seküler. Ben hayatımda CHP’ye oy vermedim. Ben AK Partiliyim, ben Milliyetçi Hareket Partiliyim ama ben hizmet alıyorum. Ben riya görmüyorum, ben samimiyet, sevgi ve nezaket görüyorum.’ Her zaman söylüyoruz; ‘Belediye başkanı bir kentin abisi, babası, ablası, kardeşi...’ Bunun adını ne koyarsanız koyun. Belediye Başkanı insanlara o derece yakın gelmeli” diye konuştu.
“İhtiyaç sahiplerine katkı sunmakla emin olun bütçemiz bitmez”
Gazeteci Saygı Öztürk’ün, kentte toplu taşımanın öğrencilere 1 TL olması ve 48 noktada yer alan Mahalle Mutfakları’nda 10 liraya 3 çeşit yemek verildiğinden söz etmesi ve Seçer’in bunu nasıl başardığını sorması üzerine konuşmasına devam eden Seçer, “Bizim bir bütçemiz var. Ben istersem o bütçeyi alırım, tamamını yol, Metro, bina yapımı gibi farklı alanlara kaydırabilirim. Ama istediğim zaman da derim ki; ‘Bu kent için sosyal politikalar uygundur, sosyal politikalara, kültür-sanata, tarım desteklerine pay ayırayım.’ Ben bütçemin bir kısmını gençlere, kadınlara, çocuklara ayırırım. Pekâlâ da 10 liraya yemek veririm” ifadelerini kullandı.
Seçer, bu tarz hizmetlerin tartıda ağır, pahada hafif hizmetler olduğunu kaydederek, bunların vatandaşlardan çok güzel olumlu geri dönüşler alan uygulamalar olduğundan söz etti. Sosyal politikalar konusunda hayata geçirdikleri hizmetlerin toplumun geniş kesimlerine hitap ettiğini de ifade eden Seçer, “Yeraltı Metrosu 13 buçuk kilometre. Baktığınız zaman ihale bedeli 330 milyon avroluk bir projeden bahsediyorsunuz. Bu kadar büyük para ayırabiliyorsunuz, 10 TL’ye yemek nedir? Sen devletsin, ihtiyaç sahiplerine katkı sunmakla, 10 TL’ye yemek, 1 TL’ye otobüs hizmeti vermekle, çocuğa süt, mama göndermekle, hamile kadına süt göndermekle emin olun bütçemiz bitmez” dedi.
“Son derece sağlam ve güçlü bir belediyeyiz”
2019 yılında göreve geldiklerinde devraldıkları belediyenin çok borcu olduğundan söz ederek, şu anda mali disiplinin sağlandığından bahseden Seçer, “Şu anda muazzam bir duruma geldik. Son derece sağlam ve güçlü bir belediyeyiz, mali disiplini sağladık. Bir belediye 2 temel üzerinde yönetiliyor. Bir tanesi insan kaynağı, bir diğeri de finansmandır. Bu ikisini iyi yönettiğiniz zaman sizin yapamayacağınız iş yoktur” diye belirtti.
Yeni kazanılan belediyelerde ortaya çıkan lüks tüketim tablosunu da değerlendiren Seçer, “Bir boş bina, gereksiz, şatafat, saltanat, araçlar, gereçler, lüks tüketim, aşırı bir enerji tüketimi, elektrik enerjisi, akaryakıt tüketimi var. Ben de 2019’da ilk yönetime geldiğimde bazı sahnelerle karşılaştım. Bunlar tabi ki istismar ve suistimal edilen konular. Bir sürü hukuka ve ahlaka uymayan uygulamalar var. Dolayısıyla eğer belediyenin gelirleri iyi bir yönetimle yönlendirilebiliyor, yatırıma dönüştürülebilir ya da hizmet olarak aktarılabiliyorsa, belediyelere gelen gelirler fevkalade iyi” dedi.
Hükümet ile farklı siyasal görüşte olan belediyelere karşı hükümetin tutumundan da söz eden Seçer, “Siyasal olarak farklı görüşte olan belediyelerle ilgili zaman zaman hükümetin çıkışları oluyor. ‘Paralarını mı kesiyoruz?’ diyorlar. Bizim gelirlerimizle kimse oynayamaz. Bu durum kanunla belirlenmiştir. Hiç kimse, yani Cumhurbaşkanı’nın talimatıyla; ‘Mersin Belediyesi’ne az para gitsin, öbür tarafa çok para gitsin’ diye bir şey söz konusu değil” ifadelerini kullandı.
“İkinci 5 yılda çok daha güzel hizmetler olacak”
Gazeteci Aslı Kurtulmuş Mutlu’nun CHP’li belediyelere yönelik engellemeleri sormasına yanıt veren Seçer, “İller Bankası’nın, bakanlıkların ya da Belediyeler Birliği’nin imkanlarından Cumhur İttifakı’nın belediyeleri yararlandı. Biz bu anlamda çok sıkıntılar çektik, Meclis çoğunluğumuz yoktu. Kanunla belirlenmiş gelirlerimizi efektif ve akılcı kullandık. Bir taraftan hizmetlerimizi yaptık, bir taraftan eski dönemin kötü mirasının borçlarını ödedik” diyerek, hükümetten bir destek alamadıklarını kaydetti. Meclis çoğunluğunu elde ettikleri için ikinci 5 yılda daha güzel hizmetler yapacaklarını vurgulayan Seçer, “Anlayışlı bir Meclis var, siyasi saiklerle karar vermiyorlar. İkinci 5 yılda çok daha güzel hizmetler olacak. Mersin, çok zaman kaybetti” diye konuştu.
Gazeteci Saygı Öztürk’ün CHP’li belediye başkanlarının devraldığı belediyelerin borçlarına ilişkin sorusuna da yanıt veren Seçer, farklı partilerden CHP’ye geçen belediyelerin çok fazla borçları olduğuna dikkat çekerek, “Toroslar, Silifke, Anamur ve Aydıncık Belediyesi işin içinden çıkılmaz bir durumda. Nerede bu para? Buharlaşmış, uçmuş, gitmiş” dedi.
“Mersinliler beni denetlesin”
Mersin halkına söz verdiğini hatırlatan Seçer, Meclis çoğunluklarının da olduğunu belirterek, “Metro’yu 5 yıl içerisinde bitireceğiz. Tam 47 kilometrelik proje yaptık. Altyapı Genel Müdürlüğü’nden onayını aldık. Bunlar uzun vizyon projeler ama devlete devamlılık esas. Projemiz hazır. İşte öyle marka kent oluyorsunuz ve öyle vizyon ortaya koyuyorsunuz” diye konuştu. Mersin halkına yeni dönemde 3 proje için söz verdiğini söyleyen Seçer, Mersin halkına seslenerek; “Lütfen bunları takip edin ve beni bu konuda sıkıştırın. Bir; raylı sistemler, iki; sosyal konut, üç; çok büyük bir park yapacağım. Bu 3 projeyi takip edin” dedi.
“Vizyon projelerimiz devam ederken, sosyal politikalar da devam edecek”
‘Sosyal Konut Projesi’nin detaylarını anlatarak, Avrupa’da da sosyal konutların yapıldığını belirten Seçer, “Tarsus Belediyesi ve Toroslar Belediyesi şu anda CHP’de olan iki büyük ilçemiz. İki başkanımızla da görüştük, Sosyal Konut konusunda ortak çalışacağız. Her iki bölgede de ilçe belediyelerin arazileri çok, bu konuda ortak projeler yürüteceğiz” diyerek, bir yandan vizyon projeleri ortaya koymaya ve bir yandan da gelir düzeyi düşük yurttaşları önceleyen projelere hız kesmeden devam edeceklerini söyledi.
“Sahili halka açtık”
Gazeteci Zeyrek’in, Büyükşehir’in sahilde halkın hizmetine açtığı uygun fiyatlı işletmeler ile ilgili görüşünü bildirmesi ve geçtiğimiz günlerde eski Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’ın sosyal medyada yaptığı paylaşım sonrası gündem olan; ‘Büyükşehir’in seçimden sonra alkollü bar açması’ iddiaları ile ilgili sorusuna yanıt veren Seçer, “Sahili ben ranta da açabilirdim. Biz halka açtık. Orada bir-iki tane değil, 20 kafemiz var. Bunların 5’i alkollü alan krokisi içerisinde. Ben; ‘İnsanlar alkol tüketsin, alkol yararlı’ demiyorum. Ama bu yasaldır, ruhsatınız varsa istediğiniz yere restoran açtığınız zaman içki de verebilirsiniz. Biz hafif alkollü içkileri 5 restoranda veriyoruz ama bu demek değildir ki ‘Gelin zorla alkol alın.’ Zaten böyle bir derdimiz yok” dedi.
Sahilde çeşit çeşit kafeler bulunduğunu, isteyenin çocuğuyla, eşiyle veya arkadaşlarıyla oturabileceğini söyleyen Seçer, sahilde kafelerin yanı sıra birçok merkezin de bulunduğunu aktararak, “Türkiye’nin en güzel lüks, en manzaralı okuma salonu da orada. Su Sporları Merkezi de orada, her şey orada. Yaygara koparan, toplumu kaosa sürükleyen, insanları bölen ve ötekileştiren bu tip açıklamalar artık çaresiz ve tükenmiş siyasetçilerin işi” diye konuştu.
“Mersin özgürlükler kenti”
Mersin’deki her yurttaşın sahildeki gelişimden çok memnun ve mutlu olduğunu sözlerine ekleyen Seçer, “Herkes gidiyor, spor yapıyor, yürüyor. Gece 00.00’da gidin temiz bir parkta oturursunuz. Biz buraları halka açtık” dedi. Mersin’in farklı dünya görüşü ve farklı yaşam biçiminden insanların huzur içinde yaşadığı bir kent olduğunun altını çizen Seçer, “Mersin özgürlükler kenti. Herkesin bir yaşam biçimi vardır. Belediye toplumun her kesimine, her talebine cevap vermek zorunda. Siz gidip öyle bir yerde oturmak istemiyorsanız oturmazsınız” ifadelerine yer verdi.
“Bizler rüştünü ispat etmiş belediye başkanlarıyız”
Bundan sonraki sürecin hem yeni kazanan hem de yeniden kazanan belediye başkanları için çok daha önemli olduğunu söyleyen Seçer, “Bizler rüştünü ispat etmiş belediye başkanlarıyız. Eğer Ankara’da, Adana’da, Mersin’de, İstanbul’da, Antalya’da, Aydın’da eski belediye başkanları bu başarılı sonucu almışsa, bu insanlar rüştünü ispatlamış insanlardır. Eskişehir’den Tekirdağ’a kadar yeni gelen adaylarımız da kazandılar. Şimdi onların ilk dönemi. Onlar projelerle, inandırıcılıklarıyla, sözleriyle, iknalarıyla oy aldılar. Biz hizmetlerimizle aldık. Şimdi onların süreci başlıyor. Onların başarılı olmaları ve iyi işler yapmaları için her türlü katkıyı yapmamız lazım” ifadelerini kullandı. Seçer, kendilerinin Mersin’de yeni kazanan belediye başkanları ile toplantı yaparak, hem teknik hem de bürokratik destek sağladıklarını kaydetti.