HDP Eş Genel Başkan Buldan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Gaziantep'in Karkamış ilçesindeki terör saldırısında hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, ailelerine başsağlığı ve sabır, yaralılara acil şifa diledi.

   Son zamanlarda yaşanan terör olaylarının tesadüf olmadığını savunan Buldan, ortada aydınlatılması gereken yığınla soru işareti bulunduğunu söyledi. Buldan, iktidara, "Bu oyunlar tutmayacaktır." diye seslendi.

   Buldan, "AKP-MHP iktidarının iddia ettiği gibi kuzeydoğu Suriye'deki demokratik yönetim modelinin Türkiye için tehdit olmadığını" ileri sürdü.

     Buldan, 25 Kasım'ın, Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü olduğunu anımsatarak, partisinin kadınlara, "adalet, eşitlik, kadın mücadelesini başarıya ulaştırma" sözü verdiğini anlattı.

    Kapitalist erkek egemen ulus devletlerin bütün politikalarını sömürü, savaş ve yıkım politikaları üzerinden yürüttüğünü savunan Buldan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

    "İşte bu politikaların sonucunda başta kadınlar olmak üzere, bütün insanlık için bir sömürü düzeni yaratılmaktadır. Kadınlar her gün sokaklarda, evlerde, iş yerlerinde katledilirken bu iktidar kadın katliamlarını önlemek yerine kadınlara karşı savaş açmıştır. Kadın siyasetçiler, gözaltılar ve tutuklamalarla susturulmak istenmektedir. Sokaklardan cezaevlerine varıncaya kadar, her yerde kadınlara karşı siyasi şiddetin en ağır hali uygulanmaktadır. İstanbul Sözleşmesi'ni kaldıran da kadın kurumlarını kapatan da yargısıyla kadın katillerini serbest bırakan da bu kadın düşmanı iktidardır."

    Türkiye'de her 100 kadından sadece 18'inin kayıtlı ve tam zamanlı çalıştığını ifade eden Buldan, "Tarım sektöründe kadınların neredeyse tamamı kayıt dışı ve güvencesiz çalıştırılmaktadır. İş hayatında güvencesizlik, kadınlar için bir rejim haline getirilmiştir. Her iki kadından biri bu ülkede işsizdir." değerlendirmesini yaptı.

   HDP Eş Genel Başkanı Buldan, partisinin iktidara gelmesi halinde kadınlar için her türlü ekonomik tedbiri alacaklarını, her alanda kadınlar için pozitif ayrımcı bir ekonomik programı hayata geçireceklerini dile getirerek, şöyle devam etti:

    "Kadın demek; özgür, eşit bir gelecek demektir ve biz bu geleceği kurmaya kesinlikle kararlıyız. İstanbul Sözleşmesi'ni geri getirecek ve etkin bir şekilde uygulayacağız. Kadına yönelik her türlü suçun önüne geçeceğimizi de belirtmek istiyorum. Kadına yönelik şiddete ve kadın cinayetlerine son vereceğiz. Bu ülkenin en acil ihtiyacı elbette ki yeni bir anayasadır. Toplumsal cinsiyet eşitliğini, temel hak ve özgürlüklerimizi yasal güvence altına alan demokratik kadın anayasamızı mutlaka yapacağız."

    Dinleyicilerin kadınlardan oluştuğu grup toplantısına, kadın milletvekillerinin yanı sıra "barış anneleri", "adalet nöbetindeki anneler" ve sivil toplum kuruluşlarından kadınlar da katıldı.